Son tam günümüzde şehri geniş kapsamlı bir şekilde gezdik.
Zeytin dağın manzarası
Getsemani Bahçesi
Via Dolorosa (İsa’nın çarmıha gerilmek üzere gitti son yol)
Şehrin eski semtleri
Ağlayış duvarı
Sonra da hızlı bir şekilde Beytlehem’i, gezdik, böyle kısa bir yolculuk baya bir meydan okuması oluyor.
Kendisi’nin yazdığı tarih hakkında tabiatta ve tabiat ile bir süre hikaye anlatması gerçekten şaşırtıcıdır.
Getsemani Bahçesinde en çok İsa’nın zamanından kalma olan çok yaşlı zeytin ağaçların gösterişi beni etkiledi. Sağ taraftaki ağaç gövdesinin üç kısmında İsa’nın uyumakta olan üç öğrencisini gördüm ve hala görüyorum. Onlar ağaca dayanarak uyuya kaldılar, ve İsa’nın dua mücadelesinin gerilimini hiç fark etmediler.
Ağaçta uykucu, 6.12.07, hakkı Deborah’a aittir
Bu ağacın sol tarafından geçmemiz gerekiyordu, ve az ileride, aşağı yukarı çitin bulunduğu yerde, bakışımız bahçenin içine doğru başka bir ağaca doğru açılıyordu.
Bu girişten görünmüyordu: ağacın içinde bir kişi bulunan açık bir süs pulu gibi bir yapısı vardı.
Ağaçta dua eden kişi, 6.12.2007, hakkı Deborah’a aittir
Hiçbir insan bu ağaca yapay olarak şekil vermedi veya bunun yapılması için sipariş vermedi……bu gerçekten hayranlık uyandırıcı.
‘İsa, benim isteğim değil, senin isteğin olsun’
Ağaçta dua eden kişi, 6.12.07, hakkı Deborah’a aittir
Bahçeyi ziyaret ettikten sonra, şehrin eski semtlerini çeviren surun karşısında bulunan ‘Ulusların Kilisesi’ne’ gittik.
Altın Kapı güçlü bir şekilde yükseliyor ve kapalı haliyle daha da ağır görünüyor. Ama sonuçta insan iradesinden kaynaklayan engel taşları görkemli dönüşe karşı ne yapabilir?
Surların üstünde önceden bütün şehrin çevresinde bir dua yürüyüşü yapılmıştı ve az görünen küçük kulübe bana bunu andırıyor:
Ey Yeruşalim, surlarına bekçiler diktim, Gece gündüz hiç susmayacaklar. Ey RAB'be sözünü anımsatanlar, Yeruşalim'i pekiştirene, Onu yeryüzünün övüncü kılana dek Durup dinlenmeden RAB'be yakarın, O'na rahat vermeyin.
Yeşaya 62,6
Altın Kapı, 6.12.07, hakkı Deborah’a aittir
Eski semtlerde ilgi çeken çok yer vardı.
Kral Davut’un mezarı olarak karar verilen yerin üst penceresinde çok güzel bir oya işi olarak onun simgesi bulunuyordu.
Davut’un yıldızı oya olarak, 6.12.07, hakkı Deborah’a aittir
Davut aynı zamanda Her Şeye Kadir Olan’a dua eden O’nu öven ve O’na hamd eden birisi idi. Lahidi mavi bir kadife bezi ile örtülü ve ön kısmında altın renkli bir nakşı vardı. Gerçekten bir krala özgü bir görünüş. Maalesef resim çekmek yasaktı.
İsrail’in kuruluş yılında bu sephard sinagog da İspanyalı Yahudiler (sephardlar)’ın tarafından inşa edildi. Yüzyılca süren vatansızlık artık sona geldi. Bu konu Ağlama Duvarı’nda ikinci dua noktam idi. İsrail’in şimdi görünür bir vatanı var ama içsel olarak hala Tanrı’dan kaçıyor. Tanrı dualarımızı işitiyor.
Şehrin eski kısmında bir sinagog, 6.12.2007, hakkı Deborah’a aittir.
Mezar Kilisesi tuhaf bir binadır. Küçük bir kilisenin üzerinde büyük bir tane yapılmıştır. Vikipedi’de bunun hakkında daha detaylı bilgi bulunabilir. Orada İsa’nın mezarın üzerinde bulunan antika yapı da gösteriliyor. Bu yapının kubbesinde ölmüş kişinin canı ve ruhu için çıkış olarak düşünülmüş bir pencere var. Oradan güneş de giriyor.
Mezar Kilisesi, 6.12.07, hakkı Deborah’a aittir
Kutsal Ruh bana bir sözü hatırlattı:
‘Dirilmiş olanı neden ölüler arasında arıyorsunuz?’
Luka 24,5b
İşte O dirildi!!! Ve şimdi Kutsal Ruh’un güçüyle Tanrı Baba’nın sağında oturuyor.
Bir ışın kubbenin bir altın çizgisinin altında bulunan gölgeleri güçlendiriyordu ve parlayan uç duvarda üç tane işin yansımasını gösteriyordu. Sadece bir an için…….üçte bir olan Tanrı.
Üçlü Birlik, 6.12..2007, hakkı Deborah’a aittir
Şabat gününde Ağlama Duvarı çok ziyaret ediliyor. Bu yüzden fotoğraf çekmek de yasaktır.
Onun için sonraki resim fotoğraf değil orayı andıran akrilik bir resim.
Aralıklarda beyaz dua kağıtları ve……
Tekrar duvarın yanına gitmek için bize yeterli zaman verildi. Duvara tam yaklaşmak için biraz beklemem gerekiyordu.
RAB, dualarıma ve dileklerime bir cevap var mı?
Nerede bir yer boşalıyor ve nereye gitmek gerekiyor diye bakarken özel bir yere çekildiğimi hissettim. Bunun bir sebebi olduğunu sonra anlayacaktım. Tanrı biliyor…..
Şimdi duvara çok yakın durup ellerimi ona koyuyorum ve taşa bakıyorum. Taşın içinde yerleşmiş olan kalp şeklinde küçük bir taş görüyorum. Aşağı yukarı bir kuruş kadar büyüktü….. Birinci ‘Evet’
Tanrı’nın güzel fikirleri var. HARİKA!
Ağlama Duvarında kalp, 6.12.07, hakkı Deborah’a aittir
Daha da güzel olacaktı. Tanrı sevmekle yetinmiyor, çokta esprilidir.
Duvarın önündeki meydanda diğer yolcuları beklerken kalabalığın içerisinde limseye çaktırmadan kameram ile oynamaya cesaret buldum.
İkinci ‘Evet’ Komik bir şekilde gülümseyen bir yüz ifadesi çıkartması bana bakıyor. *sevindim*
TEŞEKKÜR EDERİM, RAB!
Sevinç, 6.12.07, hakkı Deborah’a aittir
Yola çıkacağımız sabah güneş görkemli bir şekilde doğuyordu. Pencerem kuzeye doğru olduğu için nerede güzel bir resim çekebileceğime dair bana bir öğüt verildi.
Sıra ile bunarlı çektim: Güneş gözü , bulut yapısının üst kısmı kirpikleri andırıyor
Güneş gözü, 7.12.07, hakkı Deborah’a aittir
Ve bir aslan bulutu
Aslan kafası bulutu, 7.12.07, hakkı Deborah’a aittir
Mezmur 127, 1
Evi RAB yapmazsa, Yapıcılar boşuna didinir. Kenti RAB korumazsa, Bekçi boşuna bekler.
Tanrı seni bereketlesin.